EVİN İLYASOĞLU
Allegro
Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası, son zamanların parlayan İngiliz kemancısı Charlie Siem eşliğinde ve Grieg’in Peer Gynt süitinde ayrıntıları gözeterek incelikli bir yorumla çaldı. Siem ise Bruch’un ünlü konçertosundaki romantizmi hiç abartmadan ama dantel gibi işleyerek yorumladı.
Mersin Festivali, İstanbul Festivali ve Opera Festivali aynı hafta içinde başladı. İzmir Festivali 14 Haziran’da, İstanbul Caz Festivali ise 1 Temmuz’da başlıyor.
Mersin’deki açılışta İbrahim Yazıcı yönetiminde Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası’nı dinledik. Orkestra, son zamanların parlayan İngiliz kemancısı Charlie Siem eşliğinde ve Grieg’in Peer Gynt süitinde ayrıntıları gözeterek, incelikli bir yorumla çaldı. Siem ise Bruch’un ünlü konçertosundaki romantizmi hiç abartmadan ama dantel gibi işleyerek yorumladı. Onu halen İngiltere’nin en heyecan verici kemancısı olarak sunmaktalar. Babası Norveçli bir petrolcü, annesi İngiliz bir ressam. Siem ile müzik dünyasını konuştuk: “Bu inanılmaz, harika müziği icra edebilmek yetin varsa, 300 yıl önceye ait sayfadaki notaları hayata geçirirken bir sihirbaz olmalısın. Bestecinin ruhunu yansıtırken kişisel yorumuna o andaki koşullar da dahil olmuştur. İçinde bulunduğun salon, dinleyiciden aldığın elektrik, gibi. Önündeki nota sadece bir takım mistik işaretlerden oluşan bir rehberdir. Senin işin onun derinini okumaktır. Böylece kendini bestecinin hizmetkârı olarak görmeyi öğrenirsin. Müthiş teknikler çok uzun sürmez. Ama sizin ayaklarınızı yerden kesen yorumlar nefes alan, insana dokunan çalışmalardır.”
Siem’in müziğe ilgisi 3 yaşında keşfedilmiş. “Her gün uyanıp bir öncekinden daha iyi çalabildiğini ve besteciye daha çok yaklaştığını görebilmek için küçük yaşta bu dünyaya girmiş olmalısın.” Sanatçının bir başka yönü de Dunhill, Armani gibi ünlü markaların modeli olarak Vogue gibi moda dergisi kapaklarında yer alması: “Eğlenceli, kafamı dağıtan bir iş. Çekim için sadece birkaç saatimi veriyorum. Benim önceliklerim konserlerim ve kayıtlarım”. Siem’in Warner Bros ve Sony Classics’ten kayıtları var.
Eylül'de Münih Radyo Orkestrası’yla yaptığı “Under the Stars” albümü piyasaya çıkacak. Özenli sahne giysileri, elindeki Guarneri del gesu 1735 kemanı ve dürüst yorumlarıyla Charlie Siem’in adını daha çok duyacağız.
İstanbul Festivali’nde Saygun damgası
42. festivalin açılış konserini Gürer Aykal yönetimindeki BİFO gerçekleştirdi. Ahmed Adnan Saygun’un “Bir Orman Masalı”yla başladı konser. Türkiye’de bale için yazılmış ilk eser olma özelliği bir yana, 33 yaşındaki bestecinin zamanın Fransız izlenimcilerinden de etkilendiğini ortaya koyuyor. Son bölümdeki vokal, sanki içinde yaşadığımız günlere bir ağıt gibiydi. Aykal her konserinde bir Türk bestecisi yönetmeye çalışır. Özellikle hocası Saygun’un nice yapıtını ilk kez gün yüzüne çıkarmıştır. Viyolonselin harika sanatçısı Dorukhan Doruk, Çaykovski’nin Rokoko Çeşitlemeleri’nde üstün tekniğinin yanı sıra derin bir duygusallık sergiledi. Dorukhan’ın giderek olgunlaştığını, dünya sahnelerinin düzeyini yakaladığını görmek kıvanç verici. Hele bis olarak Saygun’un Viyolonsel Partita’sından çaldığı ağır bölümde sanırım pek çok kişi gözyaşlarını tutamadı. Zaten festivalin onur ödülünü alan Gülsin Onay’ın tanıtım filminde de Saygun’un piyanosu kavramıştı bizi. İçinde bulunduğumuz günün ağır akan sularına ve festivalin açılışına Saygun damgası çok yakıştı.
4.6.2014 Cumhuriyet