İstiklal Marşı’nın Bestecisi ve Cumhuriyet Müzik Kurumlarının Kurucusu
HİÇ OLMAZSA BUGÜN OLSUN ÜNGÖR’Ü UNUTMASAK!
ERSİN ANTEP
(Besteciler, Orkestra Şefleri ve Müzikologlar Birliği Başkanvekili)
Bugün “12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü” ve İstiklal Marşı ile şairimize yakışır şekilde programlar düzenlenecek. Ancak ıskaladığımız, gözden kaçırdığımız isimler olacak mı?
Mehmet Akif Ersoy’u, unutmayı düşebilir miyiz? Toplumsal yaşamımızın harcına en değerli katkıyı yapmış isimlerden biri olarak Ersoy’un takdir edilesi emeğini görmezden gelebilir miyiz? “Bizim değil” deme cür’etini gösterebilir miyiz? Haddimize düşer mi? O halde neden aynı durumda İstiklal Marşı Bestecisi Osman Zeki Üngör’e hak etmediği muameleyi yaparak devletçe ve toplumca unutuyoruz? Geçtiğimiz 28 Şubat, 1878 doğumlu Üngör’ün aramızdan ayrılışının 55. yıldönümüydü! Ruhu şad olsun! Hakkında herhangi bir anma duydunuz mu?
Kültürel değerlerin zayıflaması; toplum dinamiklerinin ve ortaklığının sarsıldığı bir yolun işaretçisidir. “Biz”i “biz” yapan sayılı değer içinde, ulusal marşımızın yeri ve değeri bambaşkadır! Onu; müziğiyle “marş” olmasını sağlayandan, sözleriyle anlamlandıran şairinden ayırmak mümkün müdür? O muhteşem şiir, nasıl olup da müziklendi? O halde; her yıl 12 Mart’ta “İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü” kutlayıp, bestecisini nasıl unuturuz? Neden Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde açılan İstiklal Marşı köşesinde Ersoy’un yanında Üngör’e yer vermeyiz? Neden onca kurulan üniversiteden birine Ersoy’un adını vermeyi akıl ederken Üngör’e tenezzül etmeyiz? Bir vakıf kurup ”ulusal değer” olarak kıymet atfetmeyiz? Biz İstiklal Marşı’nın bestecisini nasıl unuturuz?
İstiklal Marşı’na dair acımasız eleştirilerde, bugünün bilgisiyle, kusuru bestecide bulmayı da bir kenara bırakmalı! En büyük sorunun; devrin şartlarında besteci ile şairin bir araya getirilememesi, şiirin müziğe, müziğin söze uygun olabileceği bir birlikte çalışma ortamının sağlanamaması, akla gelebilecek bir bilgi-görgü ortamının bugünkü algıya göre var olmamasından kaynaklandığını anlamalı! Üstüne; o güne dek, sözlü marş geleneğine sahip olmayan literatürümüzdeki tecrübe eksikliğimiz gözden kaçırılmamalı! Ve her ne olursa olsun Üngör, yad edilmeli! Her ne olursa olsun; 12 Mart’lar Şair Mehmet Akif Ersoy, Besteci Osman Zeki Üngör, Orkestrasyonu Yapan Edgar Manas ve Armoni Orkestrası’na düzenleyen İhsan Künçer’le bir arada kutlanmalı! Hatta İstiklal Marşı’na, emeği geçenlere dair vakıf ve müze kurulmalı, TBMM İstiklal Marşı Köşesi’nde tümüne yer verilmeli!