EVİN İLYASOĞLU
Allegro
Müziğindeki güçlü dinamizm, ateşli dışavurum ve duygusal yoğunluk hiçbir besteciyle kıyaslanamaz
* Beethoven’ın gençlik günlerinde Fransız Devrimi’nin yaydığı yeni düşünceler Avrupa’yı sarsmaktadır. Yaşam biçiminde de yenilikler olmaktadır: Yağ kandilinden gaz lambasına, at arabasından buharlı lokomotife geçilmiştir. Sanatçı artık toplumun hizmetlisi değil, yapıtlarıyla toplumun sesini haykıran bir kahramandır.
18. yüzyılın 19. yüzyıla bağlandığı yıllar müzik tarihinde “Beethoven Çağı” olarak anılır. Ludwig van Beethoven (1770-1827), Haydn-Mozart’ın Klasizmini Romantizm akımına aktarmıştır. Klasik Dönem’in aristokratik dinleyicisi gibi izleyicisini artık yanı başında bulamayan 19. yüzyıl sanatçısı, kendi kabuğuna çekilmiş, romantik bir yalnızlık içindedir. Yükselen kişiler generaller, bankerler, işadamları ve politikacılardır. Onların önceki dönemin aristokratik toplumu gibi bire bir sanatla ilgilenecek zamanı yoktur.
Beethoven’ın gençlik günlerinde Fransız Devrimi’nin yaydığı yeni düşünceler Avrupa’yı sarsmaktadır. Yaşam biçiminde de yenilikler olmaktadır: Yağ kandilinden gaz lambasına, at arabasından buharlı lokomotife geçilmiştir. Sanatçı artık toplumun hizmetlisi değil, yapıtlarıyla toplumun sesini haykıran bir kahramandır. Beethoven’ın müziğindeki güçlü dinamizm, ateşli dışavurum ve duygusal yoğunluk hiçbir besteciyle kıyaslanamaz. Yirmi sekiz yaşında sağırlığı başlayınca, yapıtlarının birçoğunu iç kulağındaki esin kaynağıyla bestelemiş. Ve otuz yıl boyunca, durmadan, eşit zaman aralıklarında yapıt üretmiş. Programlı senfonileri (No. 3, 6, 9) Romantik çağın senfonik şiir geleneğine kapıları açmıştır. Diğer senfonileri ise Klasik kalıplara bağlı kalan bestecilere yol göstermiştir. Onun son yapıtlarını çağdaşları pek anlayamamış; örneğin Op.135 yaylı çalgılar kuvartetleri ancak 1950’li yıllarda yorumlanabilmiştir. Besteci yapıtın içeriğinde anlatmak istediği özü, olgunluk döneminde yoğun ve içe dönük bir dille yansıtmıştır.
Martha Argerich onun 4. piyano konçertosunu çalabilmek için yıllar boyu olgunlaşmayı beklemiş. Giderek bu dev bestecinin bir başkaldırı, bir öğretmen, hatta bir otorite olduğunu anlamaktayız. T. Strugala CSO’ya ilk geldiği yıl ve G. Aykal BİFO’yu ilk kurduğunda 9 senfoniyi art arda programa almışlardı. Çünkü 9 senfoninin her birisi orkestra için temel eğitim aracıdır.
Bu yıl İDSO, 9. Senfoni’yle açtı konserlerini. İDSO ile 1 Kasım’da Gökhan Aybulus 3. Piyano Konçertosu’nu çalacak. 22 Kasım’da 2. Senfoni, 11 Mart’ta keman konçertosu ve 11 Nisan’da 1. Senfoni var. İşSanat’ta 8 Ocak’ta St. Martin-in-the-Fields’den Eroica’yı, 13 Mayıs’ta Viyana Oda Orkestrası’ndan 4. Senfoni’yi dinleyebilirsiniz. Boğaziçi Albert Long konserlerinde 6 Kasım’da Leonskaja Fırtına Sonatı’nı, 13 Kasım’da Dodds-Kionke-Demiashkin üçlüsü Piyanolu Trio’sunu çalacak.
BİFO’nun düzenlediği Beethoven Festivali ise bu yazıma esin kaynağı oldu: 18 Aralık’tan itibaren bestecinin keman konçertosu, 5. Piyano Konçertosu, 3. ve 5. senfonileri, Missa Solemnis’i, bütün piyano sonatları ve 12 tane yaylı çalgılar kuvarteti seslendirilecek. Hem de Buchbinder, Tetzlaff, Volodin gibi ünlü solistler ve Salzburg Bach Korosu’yla.
9.10.2013 Cumhuriyet