EVİN İLYASOĞLU
Allegro
Hayır, yanlış okumadınız: Bahçede değil, Bachçede bir festival. Bahçede, açık havada olması ayrıcalık ama Bach ruhu taşıması bir özellik. Festivali organize eden Hakan Erdoğan, genelde sadece bir müzik meraklısı. Özelde ise bir J. S. Bach tutkunu. 1985’den beri Ankara ve İstanbul’da konser yapmaya elverişli yeni mekânlar keşfediyor. Büyük mekânlar, değişik semtler, buluyor. Akustiği filan da çok önemli değil, onun amacı klasik müzik dinleyicisini değişik ortamlarda ağırlamak ve yeni bir dinleyici kitlesi yaratmak.
İlk kez 1992’de Sevda Cenap And Müzik Vakfı kapsamında, Ankara Hipodromu’nda Gürer Aykal yönetimindeki CSO ile Beethoven’ın 9. Senfonisi çalınmış. Bu konseri yaklaşık 20 bin kişi dinlemiş. 1993’deki Carmina Burana dinletisinde 40 bin kişi varmış. Bu seriye 1997 yılında Opera Ateşi eklenmiş. 1996’daki “İdil Biret Yedikule Zindanları’nda” konserini 5000 kişi izlemiş. Strugala yönetimindeki bu İDSO konserinde Çaykovski’nin 1812 Uvertürü gerçek top atışlarıyla yapılmış.
Değişik mekân ve açık hava konserlerine gösterilen ilgi doğal ki yaz aylarında olduğu için birkaç misli artmış. Ankara Or-An sitesindeki taş ocaklarında, Atatürk Orman Çiftliği’ndeki eski Bira Fabrikası’nda ve Hayvanat Bahçesi’nde “Cumhuriyet Karnavalı” konserlerini düzenlemiş. Ayrıca yaz aylarında büyük projelere katılacak sanatçı bulmak da daha kolay olduğundan pek çok sanatçıya iş olanağı yaratmış. Hakan Erdoğan anlatıyor:
“En çok ses getiren konserlerimizden biri Fazıl Say-Mercan Dede idi. Biletix’in Türkiye’de internet üzerinden bu kadar fazla sayıda bilet sattığı ilk konserdi ve kalabalık olacak diye önlem olarak dört gişe açtılar; ancak o kadar kalabalıktı ki insanların bilet alabilmesi imkânsız hale geldi ve prefabrik gişe seyirci tarafından yıkıldı. Bu sebeple, Doğan Hızlan bir yazısında: ‘İzdiham kelimesi, klasik müzik konseriyle yan yana geldiğinde pozitif bir çağrışım yapıyor’ demişti.”
Doğa olaylarını da gözardı etmemiş Hakan Erdoğan: 1999 Amasya Gökhöyük’te Viyana’dan senfoni orkestrası getirerek tam güneş tutulmasında Gustav Holst’un Gezegenler Süiti’ni çaldırtmış. O konserde, Bozkırın ortasında çalınan Viyana valsleri de binlerce dinleyiciyi coşturmuş.
Bach günleri
İlk “Bach Günleri”ne 1998’de Aya İrini’de başlamıştı: “Bach, Caz ve Lale Devri” dinletisi. Bundan sonra Hakan Erdoğan’ın kendi projelerine özgü bir icracı takımı oluştu: Le Petit Band, Wieland Kuıjken, Sigiswald Kuijken, Gustav Leonard, Pierre Hantai, Koln Reinhard Goebel, Andreas Staier gibi çağımızda özgün Bach yorumculuğunu koruyan sanatçılar. Büyük org ve klavsen ustası Gustav Leonard ile benim de bir söyleşi yapma şansım olmuştu. Bir de Bach Günleri kapsamında, değişik dalların sanatçılarıyla Aya İrini’de bir panel düzenlemiştim: Balkan Naci İslimyeli, Doğan Hızlan, Aydın Esen, Enis Batur gibi isimler Bach’ı kendi açılarından değerlendirmişti.
2003-2008 arasında Sabancı Müzesi’nin bahçesindeki Kahvaltıda Caz Konserleri çok popüler olmuştu. Sonra altı yıl, Ahmad Jamal, Abdullah Ibrahim, McCoy Tyner gibi sanatçıların yer aldığı Ramazanda Caz Konserleri yapıldı.
Ülker Mozart Günleri mecburen sponsorun adını taşıyordu. Askeri müzede çellist ve şef Alexander Rudin’in konserine Meral Uğurlu da katılmış, Sadullah Ağa’dan, yani Bach döneminden bizdeki eserleri söylemişti.
Hakan Erdoğan Prodüksiyon’un müdavim dinleyici kitlesi ve müdavim sanatçıları var. Belli bir kuruma bağlı olmaksızın, kendi olanaklarıyla sponsor bularak, periyodik olmasa da cesaretle yeni projeler ortaya koyuyor. Bachçede Yaz Festivali de bu konserlerin bir devamı niteliğinde. 15 Ağustos’ta Sabancı Korusu’ndaki yaz dinletileri Bach ve Önceki Dahilerden seçilmiş bir progamda, iki keman ile başlayacak. Kemancılar: François Fernandez ve Yun Kyung Kim.
8.8.2018 Cumhuriyet