EVİN İLYASOĞLU
Allegro
Deneyimli sanatçıları memurlaştırmak, işsiz bırakıp itibarsızlaştırmak yaralayıcıdır
* Gerçek şu ki, Türkiye’de sanat kurumlarının işleyişi ve sanatçıların çalışma esasları mutlaka yeniden gözden geçirilmelidir. Örneğin, emeklilik özendirilmeli, kadro birikimi çözülmeli, genç sanatçıların başarıları değerlendirilip onlara da kadro sağlanmalıdır.
Sahne sanatlarını darmaduman edecek yasa tasarısı sessiz bir bekleyiş içinde. Oysa orkestralar, operalar, festivaller, tiyatrolar bugünlerde gelecek yılın programlarını tamamlayıp bakanlığa sunmalılar. Ama nasıl bir program? Taslak yasada öngörüldüğü gibi devlet desteği kısıtlanırsa bu saatten sonra özel sponsor bulma sorunları yaşanacak. Ucuz maliyetli oyunlar, ucuz kaşeli solistler, bilet fiyatlarına bindirmeler derken izleyici yitirmemek elde değil. Yalnız büyük kentlerimizdeki sanat kurumları değil, artık birer marka haline gelmiş yaz festivalleri ne olacak?
Bu kanun tasarısıyla ilgili çok yazılıp çizildi bugüne dek. Bir kez daha tekrarlayalım: Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Devlet Senfoni Orkestraları’nın bağlı olduğu Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları gibi sahne sanatları kurumlarının kapatılıp yerine “sahne sanatları etkinliklerini maddi yönden destekleyecek” 11 kişilik Türkiye Sanat Kurulu (TÜSAK) getirilmesini öngören yasa tasarısı. Kurul üyelerinin 6’sı desteklenen sanat dallarında öğrenim görmüş, görev yapmış kişiler arasından atanırken 5’i bürokratlardan oluşacak. Kurul başkanı ve üyeleri Kültür Bakanı’nın teklifi üzerine, Bakanlar Kurulu kararıyla atanacak. Harcamaları Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Kamu İhale Kanunu’na tabi olmayacak. TÜSAK’a fon desteği için başvurabilecek birimler: Opera-bale-dans-tiyatro-çalgısal eser yazacaklar ve bu eserleri seslendirecekler-sahneleyecekler; konser, tiyatro salonu-sanat galerisi işletecekler; sanatçıların yetiştirilmesi ve sanatların yaygınlaştırılması adına ticari amaç gütmeyen eğitim-araştırma-yayın yapacak kuruluşlar. Diyelim bu yasa yürürlüğe girdi ve kurul üyelerinin beğendiği kurumlar desteklendi, diğerlerine de git kendi çarene bak, dendi. Onlar kime gidecekler? Ülkemizde sanat destekçisi belli başlı birkaç kuruluş var. Zaten herkes onların kapısını çalıyor.
Emeklilik özendirilmeli...
Kurumların ayakta kalabilmesi için kendi yağıyla kavrulması, bilet gelirleriyle gişe hasılatı yaparak devam etmesi gerekiyor. Belli bir tarihe sahip sanat kurumlarının yüzde sekseni, dünyanın her yerinde devlet desteğiyle ayakta durmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’yle doğmuş kurumları yok ederek ve dünyadaki örnekleri bir yana koyarak işe başlamak garip bir cesaret gösterisidir.
Bütün sanat kurumlarını ayağa kaldıran bir başka konu da yeni yasa hazırlanırken bu işi sahada yapan kişilere hiç danışılmamış olması.
Gerçek şu ki, Türkiye’de sanat kurumlarının işleyişi ve sanatçıların çalışma esasları mutlaka yeniden gözden geçirilmelidir. Örneğin, emeklilik özendirilmeli, kadro birikimi çözülmeli, genç sanatçıların başarıları değerlendirilip onlara da kadro sağlanmalıdır.
Deneyimli sanatçıları memurlaştırmak, işsiz bırakıp itibarsızlaştırmak yaralayıcıdır. IDSO’nun en kıdemli elemanlarından birisi, ben yarın torunlarıma hangi kurumdan emekli olduğumu nasıl anlatacağım, diye hayıflanıyor.
31.07.2013 Cumhuriyet