EVİN İLYASOĞLU
Allegro
Camerata Salzburg ile kemancı Charlie Siem İş Sanat’ta alkışlandı
Geçen hafta İşSanat’ta, Avrupa’nın en kıdemli topluluklarından Camerata Salzburg’u ve ünlü kemancı Charlie Sie (1986) dinledik. Charlie şöyle diyordu: “Önündeki nota sadece birtakım mistik işaretlerden oluşan bir rehberdir. Senin işin onun derinini okumak. Böylece kendini bestecinin hizmetkârı olarak görmeyi öğrenirsin. Her gün yeni icat edilen müthiş teknikler çok uzun sürmüyor. Ancak nefes alan, insana dokunan yorumlar, ayaklarınızı yerden kesiyor.”
Babası bir Norveçli petrolcü, annesi bir İngiliz ressam. 1986’da Londra’da sanatçılarla dolu bir evde dünyaya gelmiş, müziğe olan yeteneği üç yaşında keşfedilmiş. Eton Kolej’de ve Kraliyet Müzik Kolejinde eğitim görmüş, Shlomo Mintz ile kemanını ilerletmiş. Charlie’nin bir başka yönü de Dunhill, Armani gibi ünlü markaların “güzel yüzü” olarak Vogue gibi moda dergilerinin kapağında yer alması. Siem’in Warner Bros ve Sony Classics’ten kayıtları var. Özenli sahne kıyafeti, elindeki Guarneri del gesu 1735 kemanı ve içten çalışıyla Charlie Siem’i Mozart ve Elgar yorumlarında keyifle dinledik. Onun ajansı da bu konser için Viyana’dan kalkıp gelmişti. Bu arada kendisi hakkında belgesel yapan bir kamera her attığı adımda takipçisiydi.
Dünyanın çatısından gelen bu konuklarla aynı günlerde Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’de Türk üniversitelerinde öğretim üyesi olan aynı yaşlarda iki alçak gönüllü piyanist vardı: Özgür Ünaldı (Konya- 1984) ve Kandemir Basmacıoğlu (Ankara-1987). Onlarla birlikte belgeselcileri veya ajansları değil, aileleri gelmişti. Her iki piyanist de Anadolu’da doğmuş, Bilkent’te Gülnara Aziz’in öğrencileri olmuş. Özgür Moskova’da Çaykovski Konservatuvarı’nda; Kandemir ise Köln Müzik Okulu’nda eğitilmiş. Şimdi Özgür doçent olarak Uludağ Üniversitesi Konservatuvarı’nda. Kandemir de Anadolu Üniversitesi’nde tamamladığı doktora eğitiminden sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Konservatuvarı’nda öğretim üyesi oldu. Bir yandan kariyerlerini geliştiriyor, diğer yandan öğrenci yetiştiriyorlar.
ozart ve Schubert’ten çaldıkları 4-el yapıtlarıyla; Schumann ve Schubert/Liszt solo parçalarıyla zevkli bir konser ortamı yarattılar.
85 yıllık ses...
Piyanist, pedagog Ece Demirci, çağdaş Türk müziğinin solo piyano dağarcığından zamandizinsel bir seçki hazırlamış. Akses’in gençlik döneminden, 1929-30’lardan yola çıkmış. Ulvi Cemal Erkin’in Duyuşları, Saygun’un Anadolu’dan başlıklı parçaları, Usmanbaş’ın 1945’te, daha yeni mezun olduğunda yazdığı Altı Prelüdü, Muammer Sun’un Yurt Renkleri, Cemal Reşit Rey’in On Halk Türküsü, İlhan Baran’ın Siyah/ Beyaz’ı; son kuşaklardan Kamran İnce’nin My Friend Mozart’ı, Mahir Cetiz’in Triptych’i, Özkan Manav’ın Bulutsu Zerrecikleri’i. Hasan Uçarsu’nun Eşik adlı yapıtıyla iki CD içinde, 1930’lardan 2014’e dek geliyor. Seksenbeş yılda piyano tuşlarındaki tekniğin, deyişin ve sesin nasıl değiştiğini, her dönemdeki akımların piyano edebiyatımızı nasıl etkilediğini izleyebiliyorsunuz. CD’lerin çok özenle hazırlanmış kitapçığında genç kuşak besteciler önceki kuşakların ve kendi yapıtlarının açıklamasını yaparken Ece Demirci’nin anlatımları da müzikbilimsel değeri artırmış. Ece Demirci, hem bilge yorumculuğuyla, hem de bir hoca olarak, öğrencilerine örnek oluşuyla titiz bir çalışma yapmış. Çağdaş Türk müziği kitaplığımıza eklenecek bu zengin seçki için Lila Müziğe de ayrıca tebrikler.
16.12.2015 Cumhuriyet