EVİN İLYASOĞLU
Allegro
Albert Long Hall’deki konser Schumann’ın Fantazi Parçaları’yla başladı. Brahms’ın Mi minör sonatıyla yükseldi ve Franck’ın (aslı kemanpiyano için olan) sonatıyla doruğa tırmandı.
Gautier Capuçon (keman) ve Gülru Ensari (piyano) Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’de alabildiğince romantik bir program sundular. Programa “Romantizm Dorukta” başlığı verilmişti; Schumann, Brahms ve C. Franck çalıyorlardı.
Ünlü müzisyen kardeşler Renauld Capuçon (kemancı) ve Gautier Capuçon (viyolonsel) dünyanın önde gelen salonlarında ve festivallerinde adını en çok duyduğumuz sanatçılarla çalıyorlar. Bazen günde birkaç kez onlara Mezzo kanalında rastlayabilirsiniz. Solo kariyerleri kadar oda müziğinde de uzmanlar. Martha Argerich’in gruplarıyla defalarca konser verdiler.
Gautier Capuçon (1981) viyolonsele 5 yaşında başlamış. Paris’te Conservatoire National Supérieur’i bitirmiş, Viyana’da Heinrich Schiff’in öğrencisi olmuş. Başta André Navarra Ödülü olmak üzere uluslararası pek çok birincilik almış. 2001’de Fransa’nın Grammy’si sayılan Victoires de la Musique’te “Yılın Yeni Yeteneği” seçilmiş; üst üste Echo Klassik ödülü kazanmış. Virgin, EMI, Deutsche Grammophon ve Erato Classics’ten toplam 30 albümü çıkmış.
Elindeki 1701 Matteo Goffriller yapımı viyolonsel de çok değerli.
Gülru’ya gelince: Müzisyen bir ailenin çocuğu, 1987 doğumlu. Babası gitarcı Şadi Ensari, annesi piyanist Mehru Ensari. Onu 6 yaşında piyanoya başlattılar, konservatuvarda Meral Yapalı’nın öğrencisi oldu. Aynı zamanda Alman Lisesi’ni bitirdi ve Köln müzik yüksek okulunda Lobanov’un sınıfından mezun oldu. Oda müziği alanındaki yüksek lisans çalışmalarına Prof. Anthony Spiri ile devam ediyor.
Sanatçı, Amerika, Polonya, Macaristan, Almanya, Avusturya, Portekiz ve İsviçre’de ve Zürih Tonhalle’de konserler verdi. Piyanist eşi Herbert Schuch, Ilya Gringolts, Mirijam Contzen, Sebastian Manz ve Ramon Ortega Quero gibi dünyaca ünlü sanatçılarla da oda müziği konserlerine devam ediyor.
Solist olarak ün yapmak bir yana nitelikli bir “oda müzikçisi” olabilmek çok önemli. Birbirini dinlemek, eşlik etmek ve çalgıların renklerini kavramak için en önemli okul oda müziğinden geçer. Geçen yıl o gençlerin Zürich Tonehalle’de çaldıkları konserde Gülru Ensari de konuk piyanist olarak yer almıştı. Pekinel’ler, üstün yetenekli genç müzikçileri seçip onları dünyanın önemli okullarında eğitime yolluyorlar, iyi sahnelerinde konser olanağı yaratıyorlar. Ama sadece solo çalmak değil, oda müziği yapmalarına ayrıca özen gösteriyorlar.
Albert Long Hall’deki konser Schumann’ın Fantazi Parçaları’yla başladı. Brahms’ın Mi minör sonatıyla yükseldi ve Franck’ın (aslı kemanpiyano için olan) sonatıyla doruğa tırmandı. Bu sonata kimlik veren ezgiler, dört bölüm içinde bir sarmal oluşturur, yeni renklerle karşımıza çıkar. Sanki yoğun bir çiçek kokusunun peşine takılmışçasına, dinleyeni de çalanı da alıp sürükler. Gautier ve Gülru bu etkiyi öyle güzel yarattılar ki konser bittiğinde sanırım tüm dinleyenler uzun bir süre o sarmalın içinde dönüp durdular.
1.4.2015 Cumhuriyet