Barış İçin Müzik Vakfı, müzik aracılığıyla hayatla barışan nesiller yetiştiriyor
Vakfın temel amacı mümkün olduğu kadar fazla çocuğa karşılıksız müzik eğitimi olanağı sağlamak. Bu değerli kuruluş bütün bağışlara açık. Onlara katkıda bulunmak, yarının kavgasız kuşaklarını kazanmak olacaktır.
Geçen hafta Barış İçin Müzik Vakfı’na gecikmiş bir ziyarette bulundum. Edirnekapı’da, Kariye Müzesi’nin hemen arkasında sarıgri boyanmış iki bina. Vakıf, Mimar Mehmet Selim Baki tarafından 2005’te kurulmuş. Eşi Yeliz Hanım kendini bu işe adamış. Bugüne dek 4 bin çocuğa elleri değmiş. Halen 250 çocuk eğitilmekte. Bir koro, bir orkestra ve bras band var. Çocuklar o çevreden: Çarşamba, Edirnekapı, Türbe Sokak. Okullarından çıktıkları gibi burada soluk alıyorlar. Önce ayakkabılarını çıkarıp raflara koyuyorlar. Odaların her biri onlar için bir mağbet. Kocaman kontrbasların ardında kaybolmayacak kadar güçlüler. Gencecik öğretmenlerinin hepsi konservatuvar mezunu ve İstanbul orkestralarında çalıyorlar veya çalmışlar. Tümü de idealist ve özverili. Uzun solfej, armoni, teori derslerinden önce doğrudan müzikle tanışıyorlar. Bir yılda “Nabucco Uvertürü”nü, “Wilhelm Tell”i, “Köçekçe”yi çalabiliyorlar. Biri gelirken, bir de amca kızı getirmiş yanında, bir başkası kardeşlerini alıp gelmiş. Derken hepsi kocaman bir aile olmuş. Çoğu akordeonla işe başlamış. Akordeon her zaman en güvenli sığınakları.
Vakfın temel amacı mümkün olduğu kadar fazla çocuğa karşılıksız müzik eğitim olanağı sağlamak. Gerek maddi, gerekse sosyal olanakları sınırlı binlerce çocuk bu ortak sosyal ve kültürel yaşam alanında yeni bir soluk bulmuş. Sokaklarda kavga edip yarın öbür gün kavgacı kuşaklar türeteceklerine müziğin ortak paydasında barışıyorlar. Dahası bu barışçı ortamı evlerine taşıyorlar.
Önceleri ilkokullarda kurulan müzik atölyeleriyle yola çıkılmış. 2010’da vakıf bugünkü kendi binalarına kavuşmuş. Çalışma kabinleri, gösteri ve grup çalışması salonları, kütüphanesi ve yemekhanesi olan binalar. Mary Berkmen gibi değerli bir kütüphaneci de kitaplığı düzene sokmakta.
Çocukların çalgılarını evlerine götürebilmesi kendilerine güveni artırıyor. Daha küçükleri yetiştirmek için büyükler asistanlık yapıyor.
“Urban Age Award” (2009) alan vakfın çocukları geçen yıl Viyana’da Sistema Europe ile buluşmuş, Avrupa’nın dört bir yanından gelen çocuklarla birleşip Salzburg Festivali’ne katılmışlar. İşte burada Venezüella’nın o muhteşem yaratısı El Sistema’nın diğer ülkelere dalga dalga yayılışını izleyebiliyoruz. Guatamala Sistema’nın kurucusu Bruno Campo halen Barış İçin Müzik Vakfı’nın müzik direktörü. Samuel Matus da vakfın misafirhanesinde kalıyor ve çalışmalara yön veriyor. 2014 Sistema Europe kampı bu yaz Boğaziçi Üniversitesi’nde kuruluyor. 29 ülkeden 200 çocuk katılacak; 21 Ağustos’ta Bakırköy Leyla Gencer Sahnesi’nde bir konser verecekler.
Sonra Karakas’ta Ekim konseri ihtimali var. 26 Kasım’da Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’da çalacaklar. Gelecek yaz İsveç kampı; 2016’da Leipzig operasında konser... Bu programlar çocuklar için müthiş birer motivasyon.
2013’te İKSV’nin kurumsal partneri olması vakfa yeni kapılar açtı. Ve son festivalde Venezüella El Sistema’nın kurucusu Abreau ile bir dostluk anlaşması yapıldı: Dünya üstünde Venezüella’ya en yakın model olarak gösterilen vakıf, orayla karşılıklı teknik destek alışverişinde bulunacak.
Bu değerli kuruluş bütün bağışlara açık. Onlara katkıda bulunmak, yarının kavgasız kuşaklarını kazanmak olacaktır.