Paylaşılamayan Aida

İzmir Devlet Opera ve Balesi, 21 Aralık 2013 Cumartesi günü saat 20.00’de Giuseppe Verdi’nin Aida adlı dört perdelik operasını -İzmir’de ilk kez- sahneleyecek.

Verdi’nin başyapıtı AIDA, 21 Aralık’ta sahnede…

İZDOB, “Verdi Yılı”nı büyük bestecinin başyapıtı Aida operası ile taçlandırıyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde sahnelenecek olan Aida, İzmir gösterilerinin ardından Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali’nde sunulacak.

Librettosu Antonio Ghislanzoni tarafından yazılan Giuseppe Verdi’nin dört perdelik Aida operası İzmir’de şef Tulio Gagliardo yönetiminde ve Aytaç Manizade rejisi ile sahneleniyor. Dekorları Çağda Çitkaya, kostümleri Ayşegül Alev tarafından hazırlandı. Koro şefliğini Hans Joachim Gallus’un üstlendiği eserin koreografisini Uğur Seyrek, ışık tasarımlarını da Müfit Özbek yaptı. Aida’da solo rolleri; Aytül Büyüksaraç, Evren Ekşioğlu, Ayşe Tek, Lorenzo Mok Arranz, Levent Gündüz, Efe Kışlalı, Aydın Uştuk, Anna Chubuchenko, Stare Çelebi, Ayşe Özkan, Murat Güney, Gökhan Koç, Tamer Peker, Umut Tarık Akça, Hasan Alptekin, Teyfik Rodos, Alparslan Mater, Sevinç Demirağ, Filiz Güneş, Beril Yürekli, Murat Direk, Fırat Halavut, Serkan Taylan paylaşıyorlar.

Aida, dünyada ilk kez 24 Aralık 1871’de Kahire’de, ülkemizde ise 26 Mart 1958’de Ankara’da sahnelendi.

Aida’nın konusu Mısır’daki kazılarda bulunan tabletlerde yazılı bir aşk öyküsünden alınmıştır. Eserin öyküsü şöyle: Habeş Krallığı ve Mısır orduları savaş halindedir… Habeş Kralı Amonasro’nun kızı Aida, Mısır’da sarayda tutsaktır. Mısır ordusunun başkomutanı Radames Aida’ya aşıktır… Başrahip Ramfis, Radames’e, Habeşlilerle yapılacak savaşın yakın olduğunu, Tanrıça Isis’in de işaretiyle savaşta Mısır ordusunun başkomutanı olarak başarılı olacağını söyler. Radames’in yüreği Aida’nın aşkıyla çarpmakta; savaşı kazanıp sevgilisine dönmeyi planlamaktadır. Ancak Mısır Kralı’nın kızı Amneris de Radames’e aşıktır… Habeşlilerle savaşı Radames komutasındaki Mısır orduları kazanacak; Aida’nın babası Habeş Kralı tutsak alınacaktır… Zafer coşkusu yaşanırken Firavun Radames’e, başarısının armağanı olarak Amneris’le evleneceğini bildirir. Bu durumda Radames ve Aida dışında herkes mutludur… Amonasro, kızı Aida ile birlikte kaçmak için Radames’ten yardım ister, Radames kaçabilecekleri yolu söyler; ancak söylediğine pişman olup kendini “Vatan Haini” olarak suçlar… Sonuçta; Habeş Kralı Amonasro öldürülecek; Radames, vatan hainleri için öngörülen diri diri gömülme cezasına çarptırılacak; sevgilisi Aida ile aynı mezarı paylaşacaktır.

Aida’nın yazılma öyküsü de şöyle: Mısır, Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı, Hidiv İsmail Paşa yönetimindeyken; 1869 yılında Süveyş Kanalı’nın açılışı nedeniyle bir opera binası yaptırılmış; binanın ilk temsili için Verdi’ye yeni bir opera yazması önerilmiş; öneriye Verdi’nin yoğunluğu nedeniyle olumlu yanıt alınamamış; opera binası başka bir eserle açılmıştı. Aradan bir süre geçtikten sonra; Verdi’nin Paris’e yaptığı bir seyahatte tanıştığı, Fransız yazar Camille Du Locle, Mariette Bey’in Mısır’daki kazılarda bulduğu bazı tabletlerde yazılı olan bir aşk faciasının harika bir opera metni olacağını anlatmış; bundan etkilenen Verdi, Locle’un yazdığı metni Antonio Ghislanzoni’ye çevirtmiş; librettosunu yazdırarak eseri bestelemiştir. Tüm bu gelişmeleri izleyen Kahire Operası direktörü Verdi’ye bir mektup yazarak eserin prömiyerinin Kahire’de yapılmasını istemiş; talep Verdi tarafından da kabul edilerek Aida’nın “Dünya Prömiyeri” Mısır’da gerçekleştirilmiştir.           

Yaşamı boyunca ulusal-devrimcilik ilkesine bağlı olarak eserler veren Giuseppe Verdi (1813-1901), dünya yazınının önde gelen ustalarının kimi yaratılarına kendi yaratıcılığını da katarak opera tarihine çok büyük eserler kazandırmıştır. Verdi’yi bir toplumsal kahraman halinde getiren özelliklerin başında; ulusal-devrimciliğinin yanı sıra, eserlerindeki ezgi zenginliği, etkin tiyatro kurgusu, büyük ve görkemli orkestra ve koral yapısıdır. Operalarının başlıca ortak paydası; doğal ve dolaysız anlatımdır. Eserlerinde güçlü duyguların sergilendiği sahneler, karşıtlıklar izleyicilerce büyük ilgi görmüş, gerek İtalyan operası, gerekse de dünya operası için erişilmesi zor bir doruk yakalamıştır. Romantik İtalyan operasının en gözde bestecisi Verdi, romantiklerin aksine, doğayı insan doğasıyla özleştirmeyi tercih etmiştir.               

Aida, 21 Aralık’taki prömiyerden sonra; 23 Aralık, 11 ve 13 Ocak 2014, 22 ve 24 Şubat 2014 ve 30 Mayıs 2014 tarihlerinde Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde yinelenecek.