Budapeşte  Festival  Orkestrası’nın  şefi Gabor  Takacs-Nagy’ydi
	
		Cemal Reşit Rey Konser  Salonu son yıllarda yapılan  kongre merkezleri gibi  değil, gerçek konser salonu  olarak inşa edilmiştir.  İstanbul’un en seçkin merkezlerinden  birinde, Nişantaşı’ndadır.  900 kişiye kadar  dinleyici alır. 1990’lı  yıllarda bu salon ülkemizde  ilk kez dünyanın en ünlü sanatçılarını  ağırlamıştı. Hem  klasik müzik dalında, hem Türk müziği  hem de caz müziği dalında seçkinleşti.  Sonra değişen belediyenin değişen  kültür anlayışıyla bu merkezden sanatseverlerin  ayağı kesildi. Çünkü salon,  içinde her türlü etkinlik yapılan bir  panayır yerine dönmüştü.
	
		Şimdi CRR’de yeni umutlarımıza kapı  açan dinamik bir yönetici var: Ozan  Binici. Türk musikisi konservatuvarında  kompozisyon okumuş. Kent orkestrasında  aranjörlük ve direktörlük yapmış.  Evrensel sanatı, klasikleşmiş müziği  sunarken kültürlü bir izleyici kitlesini  hedefliyor. Bir buçuk yıldır giderek  daha düzeyli programlar oluşturmak  peşinde. Nisan-mayıs kataloğuna  bakınca bunu görüyorsunuz. Özellikle  dünyaca ünlü Budapeşte Festival  Orkestrası’nı 2014’te CRR’nin yerleşik  orkestrası olarak ilan etmesi, bu harika  topluluğu üstün şef ve solistlerle  birkaç kez davet etmesi salona yepyeni  bir soluk getiriyor. Topluluk ilk konserini  tarihi şef Ivan Fisher ile ocak  ayında vermişti. Geçen hafta onları adeta  büyücü bir şefin yönetiminde izledik:  Gabor Takacs-Nagy. Alışageldiğimiz  tempoları ve girişleri veren duru  şeflerden biri değil, beden dilini zerafetle  kullanarak topluluğu müziğin içine  çeken bir sihirbaz. Orkestra üyeleri  de yapıtları öylesine öğrenmişler ki, onlar  da sadece şeflerinin dansıyla kanatlanıp  uçuyorlardı.
	
		Macaristan’ın usta piyanisti Dezsö  Ranki, Mozart’ın 24. konçertosuyla  konserin solistiydi. Mozart çalmanın  özelliklerini çok iyi bilen, gösterişten  uzak, piyanonun derininde çalan usta  bir piyanist.
	
		Budapeşte Festival Orkestrası gelecek  mevsim, ekim ve aralık aylarındaki  konserlerinde bir Türk bestecisi de çalacak.  Keşke o yapıtı yurtdışındaki turnelerinde  de programa alsalar. Salondaki  etkinlikler arasında her ay piyanist  Manafov’un hazırladığı Çocuklar  ve Gençlerle Müziğe Yolculuk programı  bir öğlen etkinliği olarak yer alıyor.  CRR Salonu’nun nisan-mayıs kataloğunu  edinin. Mutlaka birkaç konser ilginizi  çekecektir. Hele Ozan Bilici’nin öngördüğü  gibi salonun halıları, koltukları  yenilenip, kitap satış köşesi ve kantini  de iyileştirilirse İstanbul bu güzel  mekâna yeniden kavuşacak.
	
		Neve Şalom  Sinagogu’nda müzik
		Dünyanın birçok kentinde ibadethaneler  konserlere açılmıştır. O binalar  doğal akustikleri, içlerinde bulunan org  ve korolarla kendilerine özgü ortam yaratırlar.  Aya İrini’den başlayarak, St.  Antuan Kilisesi, Sveti Stefan Bulgar  Kilisesi, Alman Protestan Kilisesi, Surp  Vortvots Vororman Kilisesi, St.Espirit  bugüne dek nice konserin mekânı oldu.  Ancak Neve Şalom Sinagogu Hakan  Erdoğan’ın bu yılki Bach Günleri  konserleriyle ilk kez kapılarını dinletilere  açtı. Yarın akşam kemancı Alexandru  Tomescu’nun solo resitali var.  Stradivarius kemanı Bach ve Ysaye’nin  solo sonatlarında bir orkestra gibi tınlayacak.
	
		>Şimdi CRR’de yeni umutlarımıza kapı açan dinamik bir yönetici var: Ozan Binici. Türk musikisi konservatuvarında kompozisyon okumuş. Kent orkestrasında aranjörlük ve direktörlük yapmış. Evrensel sanatı, klasikleşmiş müziği sunarken kültürlü bir izleyici kitlesini hedefliyor. Evrensel sanatı, klasikleşmiş müziği sunarken kültürlü bir izleyici kitlesini hedefliyor.